Gürcü dilinde ‘toprak’ anlamına gelen Mitza’nın sahibi Çağla Yılmaz, markasını ve çiçeklerle olan ilişkisini bizlerle paylaştı…
Bir çiçek tasarımcısı olarak benim işim, doğanın bize sunduğu güzellikleri becerilerim ve yaratıcılığım doğrultusunda, kendi zevkime göre bir araya getirmek. Bu, beraberinde ‘güzel’ kelimesini barındıran pek çok şeyle geliyor çevreme; güzel görüntüler, güzel duygular, güzel gülüşler, güzel hatıralar, güzel anlar.
Çiçekçi olmadan önce de böyleydi aslında; kadın, erkek tüm arkadaşlarıma her bahaneyle çiçek alırdım. Hiç alışık olmadıkları bu minik sürpriz karşısında yüzlerinin aldığı şaşkınlıkla karışık o mutlu ifadeyi görmek yönlendirmiş olabilir beni çiçekçi olmaya. Siz de bir deneyin, özel bir sebep olmaksızın bir demet çiçek veya güzel saksısında bir bitki verin sevdiklerinize ve seyredin yüzlerindeki o eşsiz ifadeyi, size geçen o tatlı mutluluğu hissedin beraberinde.
Çağla Yılmaz
Kendinizi de ihmal etmeyin tabii. Evinizde, iş yerinizde minik de olsa bir vazo içerisinde her daim bulunan taze mevsim çiçeklerine, yeni yapraklar vererek, çiçeklerini açarak, çiçeklerini dökerek, büyümesini izlediğiniz bitkilere yer verin.
ÇİÇEKLERİN DİLİ
İşimi yaparken çiçeklerin ve bitkilerin diliyle konuşuyorum. Malzemem doğa, yani sınırsız bir kaynak. Onların renkleri, biçimleri belirliyor ne tasarlayacağımı, elimden ne çıkacağını. Bir yandan yaratmakta özgürüm, diğer yandan doğaya teslim. Pek çok çiçekçi gibi Mitza çiçek tasarımlarının da bir tarzı var.
Çiçeklerin özgür ve dağınık olduğu aranjmanlar çıkar genelde Mitza’dan. Nizami veya öbek öbek dizilmiş form ve renkte çiçekleri pek göremezsiniz, Mitza buket ve aranjmanlarında. Kullanmayı sevdiğim bir kelime var bunu tanımlamak için ‘ahenk’, Evet, renkler ve formlar ahenk içinde hitap eder göze. oradan da duygulara.
Çiçekleri bir araya getiriş sebebim onları vazoya koymak üzere aranje etmek olmuyor sadece. İşimin büyük kısmını organizasyonların çiçek süslemeleri kapsıyor, özellikle de düğünlerin. Güzel şeyleri bir araya getirmek ve paylaşmak işin kalbi oluyor orada. Bunu öncelikle çiçeklerle yapıyorum tabii ki, organizasyona uygun ve doğru çiçekleri seçmeye başlayarak.
SİZİ YANSITMALI
Müstakbel gelin ve damat Mitza’ya ilk geldiğinde ihtiyaç duydukları şeyler; bir adet gelin buketi, bir damat yaka çiçeği ve düğün için etrafa yerleştirilecek çiçek süslemeleri oluyor. Ve bunların hepsi için de birbirinden çok farklı, çeşit çeşit hatta bazen birlikte kullanılması da çok uygun olmayan modeller beğenmiş. sonuç olarak da akılları karışmış haldeyken karşılaşıyoruz.
Onları tanımaya, asıl zevklerini, beğenilerini anlamaya çalışarak, karşıma çıkardıkları bu çeşitlilik içinden elemeler yapmaya başlıyorum önce. Çiçekler, renkler, tema. Derken tüm detaylar yavaş yavaş çıkıyor ortaya böylelikle. Bu sefer de bir merak başlıyor gelin ve damatta; gerçekten bu kadar güzel mi olacak? Cevap tek: Evet.
Düğün çiçekleri ve süslemeleriyle ilgili olarak size önerebileceğim bir takızm trend notlarım yok. Zira benim Mitza’da bunun için belirlenmiş kurallarım yok. Yaratıcı olmayı yapacağım işlere, tecrübeyle birleştirdiğim taze fikirlerle, düğün organizasyonları için tanıştığım her yeni çiftin merak ve heyacanıyla bakmayı seviyorum. Bu sebeplerle size başka önerilerim var; şunu bilin ki, düğün seremoninizin yapılacağı alanda sevdiğiniz çiçeklerin varlığı etrafa yaydıkları o güzel enerjileriyle sizi her halükarda rahatlatıp mutlu edecektir.
Sık sık karşılaştığım bir diğer konu da, kuru çiçekler. Düğünlerde kuru çiçeklerin kullanılmasının uygun olmadığı yönündeki yaklaşıma katılmıyorum. Eğer bir çiçek kuruduğunda da güzelliğini koruyorsa veya tabiatı kuruysa, en önemlisi de, siz beğeniyorsanız her yerde ve her zaman kullanılabilir. Sadece kuru çiçekler kullanarak yaptığım süslemeler ve pek çok gelin buketi oldu. Önemli olan, nasıl kullanılıp bir araya getirildiği.