Yazan: Seda Başkent
Burada yaşamaya başladıktan sonra sonbaharın farklı bir telaşı var artık. “Zeytin Hasatı” sokakta, kahvede, pazarda her yerde bir telaş! Ege kasabalarında sık görülmeyen bir durum “TELAŞ” Ama bu bereketin habercisi… Zeytin ağacının büyüsü
Ayvalık’a varmadan yollarda başlar; rüzgarda salınan, kadifemsi dokusuyla göz okşayan ve ruha dokunan zeytin ağaçları. 3000 yıldır insanlık tarihinde çok önemli bir yer tutan, tüm kutsal kitaplarda, yaratılış ve kuruluş efsanelerinin başrol oyuncusu. Bir başka güzeldir buraların zeytini
Ege’nin en güzel zeytinleri bu topraklarda yetişiyor. Zeytinle hayat bulan coğrafya en kalitelisinden yağı, kırması, çiziği, yuvarlaması benzerlerinden çok farklı çeşidiyle HASAT FESTİVALİ’nde konuklarıyla buluşuyor.
Ekim ayının son haftası ilk tanenin dalından koparılmasıyla başlayan hasat festivali yerli ve yabancı misafirlerini ağırlıyor. Kurulan standlar her zevke damağa hitap eden yağları ve zeytinleriyle görenleri hayran bırakan bir manzara…
Bando başlar çalmaya, eğlencesi peşinde, herkes zeytinlikte toplanır; taşta sıkılan zeytinler, presleneler, çizilenler, kırılanlar hepsi orada. Kazanlar kaynar, keşkekler pişer, tatlılar dağıtılır ve zeytinliklerden yükselen neşeli sesler hayat verir hasata…
Hayat ağacının lezzet mirası yanıbaşımızda
Deniz havasını içimize çekerken parmaklarımızla kadife yapraklara dokunup yeşili alacası ve siyahıyla her bir taneyi hissederek heybeyi doldurmak; duvarların arasına sıkıştığımız şehir hayatında hayal gibi gelsede çok yakınımızda aslında. Yolunuz düşer belki…
Ben bir Kadıköylü olarak çok alıştım AYVALIK’a oğlumuzu buralarda büyütmek hepimize iyi geliyor.
Bu topraklarda BEREKET kelimesi ZEYTİN ile hayat buluyor.
Yaprağından tanesine, yağına, pirinasına, sabununa tek bir ağaçtan bolluğa…