Yaz tatilinin başlamasıyla eğitim ve öğretime ara veriliyor. Peki sanat ve müzik eğitimi gerçekten ara verilebilen bir eğitim mi? Yaz tatilinde bu çalışmaları pekiştirmek için neler yapılabilir? Müzik eğitimcileri için çok önemsenen bu konuyu sizler için yazdım.

Herkese merhaba, havalar ısındı ve sonunda beklediğimiz yaz mevsimine kavuştuk. Yazın enerjisi, güneşin içimizi ısıtması ve bedenimizin de gevşemesi ile bir tatil planımız olmasa bile ruhen sanki tatile giriyoruz. Zorlu geçen okul dönemi hem öğrencileri hem de siz velileri yordu ve karneler alındı. Tatil heyecanı, yoğun geçen bir yılın ardından haklı olarak dinlenme isteği çocukları ve tabi ki eğitmenleri sardı. Bu arada okulların kapanmasıyla beraber eğitim yılı boyunca devam edilen sanat eğitimleri, müzik kursları, özel müzik çalışmalarına da bir süre ara verilmiş olundu.

Peki sanat ve müzik eğitimi gerçekten ara verilebilen bir eğitim mi?

Yaz tatilinde bu çalışmaları pekiştirmek için neler yapılabilir?

Bu yazımda sizlere akademik eğitim yılına paralel olarak yapılan müzik eğitimi, branş ve çalgı eğitimi derslerinde ya da hobi çalışmalarında tatil sezonu nasıl olmalı biraz ondan bahsetmek istiyorum. Okul sezonu devam ederken çocuklar birçok farklı çalışmaya da katılmakta. Sportif aktiviteler, hobi amaçlı el beceri çalışmaları, sanatsal ve müzikal gelişime etki edecek ritmik çalışmalar, çalgı eğitimi, piyano, keman dersleri vb… Hatta bu çalışmalarını eğitmenlerinin yönlendirmesi ve velilerin de talepleri ile kendi yeterlilik düzeylerine uygun çeşitli profesyonel ya da yarı profesyonel mecralarda gösterme, konuyla alakalı festival, yarışma, konser gibi okul içi ya da okul dışı çalışmalarda da gösterebiliyorlar.

Akademik okul sezonuna paralel olarak bütün bu çalışmaları sürdüren öğrenci okulun sona ermesiyle birlikte çalışılan her şeyin bittiğini, yaz tatili sonuna kadar bu gibi, etkinliklerin de sonlandığı anlamını çıkartabiliyor. Aslında bu durumun oluşmasının bir sebebi de eğitimini aldığı sanat dalının sadece okul açılış sezonuna paralel devam ettirilmesi. (Piyano-keman-flüt-gitar vb...) Bu durumda konu ne yazık ki sevgili sanat eğitmenlerine, müzik öğretmenlerine dönmekte.

Çocuklara, öğrencilere ve velilere bu sanatsal eğitimin uzun, zaman zaman zorlanmaların olabildiği, planlı olunması gereken ama bir o kadar da keyifli bir yolculuk olduğunu ve akademik derslerden bir nebze olsun ayrı tutulması gerektiğini anlatmak ve öğrenciyle olan birebir iletişimde de bunu hissettirmek gerekmekte. Hangi enstrüman ile başlanırsa başlansın bu eğitimin kişinin hayatı boyunca kendisine bir arkadaş gibi eşlik edeceğini, okuldan farklı görülmesi gerektiğini eğitimin başında ve eğitim boyunca öğrenciye hissettirmek gerekmekte.

Ben öğrencilerime ve konuyla alakalı danışanlara genelde şöyle söylüyorum; "Piyano , keman vs.. çalgı eğitimi herhangi bir akademik dersten ayrı düşünülmeli, aslında ders gibi de görülmemeli.”

Evet bizler bu branşlarda profesyonel eğitim alırken (gerek konservatuar eğitimi, gerek güzel sanatlar lisesi eğitimi ve üniversite eğitimleri gibi..) branş çalgımızı, solfeji, armoniyi, şan, oda müziği ,orkestra vb.. daha bir çok profesyonel eğitimi pekiştiren dersleri gerçek anlamıyla sınavı olan ve nota tabii tutulan birer ders olarak gördük ve çalıştık. Bizler bu dalı seçerek ve bu dalda olmak istediğimiz noktayı hedeflediğimiz için okul bitince biten bir ders değildi müzik bizler için. Tam tersine tatillerde daha çok çalgımız ile bir olabilme imkanı buluyor daha çok çalışabiliyorduk. Fakat söz konusu akademik derslerine, okuluna devam eden, hobi amaçlı ya da yeteneğini pekiştirmek amaçlı çalgı müzik eğitimi alan bir öğrenci ise bu süreklilik motivasyonu, öğrencinin sanat eğitimine tamamen katılması adına eğitmen tarafından verilmeli.

Yaz tatili boyunca okunması gereken kitaplar, yapılması gereken ödevler, yetiştirilmesi gereken çalışmalar varken bir de yanımızda taşıyamadığımız bir çalgımız var ise ya da çalgı sahibi değilsek müzikal beceriye nasıl katkı sağlayabiliriz?

Müzik eğitimini veli ve öğrencilere sadece çalgı eğitimi olarak düşündürtmeksizin kendimize bir kazanım oluşturmak ve genel kültürümüzü de geliştiren bir dal olarak anlatabiliriz. Çalgısı olmayan ya da bu durumda yanında taşıyamayan öğrenciye eğitmenler olarak yaz aylarında dinlemesi için çeşitli müzikal dönemlere ait müzik örnekleri sunarak, bu müzik örnekleri hakkında bir yazı yazmasını ya da kendi sevdiği müzisyenleri oluşturmasını isteyebiliriz. Çevreyi, doğayı, denizi, etrafı ve farklı tınılardaki sesleri gözlemlemesi de bir diğer farkındalık çalışması olarak eklenebilir. Çalgısı ile pratik yapamıyorsa çalgı müziğine yönelik bazı konserler, müzikler ve okuma tavsiyeleri de önerilebilir. Burada özellikle önemli olan yaz tatili ya da çalgı eğitimine verilen boşlukları doğru ve kaliteli bir şekilde doldurarak müziğin ve sanatsal etkinliklerin öğrencinin hayatı boyunca ona katkı sağlayabilecek bir branş olduğunu da vurgulamaktır.