Merhaba, bu yaz VOX’ta gezdiğim bir STAR WARS müzesini konu istiyorum ki çoğunuzun benim iddialı bir STAR WARS hayranı olduğumu bilir.
Adı : OUTPOST ONE; bir Star Wars Müzesi
Hamburg’un 60 km kuzeydoğusuna yerleşen bir Dassow isimli kasabada bu enfes müze. Sahibi de Marc Langrock.
Marc 1970 yılında doğmuş yani ilk filmi izlediğinde 8 yaşındaymış (ben de ilk filmi izlediğimde 6 yaşındaydım, yıl 1986) Ve Marc bu filmi izledikten sonra onun için her şeyin değiştiğini söylüyor ki bende de aynı his uyanmıştı.
Marc’la yapılan bir söyleşide arkadaş grubunda STAR WARS karakterlerine büründüklerini kendisinin de küçük olmasından dolayı R2 D2 olmak zorunda kaldığını anlatıyor gülerek. Sonradan figürler toplamaya başladığını belirtiyor ve işte bu efso müzenin ilk detayları taa o dönemlerde bu küçük yıldız savaşları fanının hikayesinde başlıyor. Marc işe başladığı dönemlerde bu figürleri almakta zorlandığını ve bütçesinin çoğu zaman el vermediğini söylüyor ve bir noktada da küçücük apartmanında zamanla yer sorunu yaşadığını belirtiyor. Bu sorunu kliniğimi gezenler de az çok hissetmiştir. Eskiden internet üzerinden alışverişin olmadığı ve sonraları bu kadar özel ürünlerin henüz tek platformlarda toplanmadığı dönemlerde Marc bütçe sıkıntıları yaşayıp biriktirdiği figürleri satmayı bile düşünmüş hatta bunun için fuar gibi (hala San Diego’daki Comic Con fuarını yapılıyor meraklıları bilir) özel alanlarda stand bile kiralamış.
Topladığı koleksiyonun bir kısmını satmış ve sonradan çok şükür ki tekrar bu tutkusu alevlenmiş ve yeniden yıldız savaşları koleksiyonunu oluşturmaya başlamış kaldığı yerden.
Marc’ın OUTPOST ONE müzesini gezerken figürlerin orjinalliği sizi alıp götürüyor ve bir noktada kendinizi çok çok uzak bir galakside gücün hangi tarafında hissediyorsanız (ben aydınlık tarafı seçtim her zaman) buluyorsunuz.
Marc sonraları bu figürleri gerçek ölçekte yapabilir miyim diye düşünmüş ve dedesinden ona gerçek boyutta bir R2D2 yapmasını istemiş. Adamcağız torununun ne istediğini tam olarak anlayamamış olacak ki Marc’a bir tane go kart arabası yapmış boş zamanlarında gezsin diye. 😊)
Derken yıllar yılları takip etmiş ve 2012’de Marc’ın kendine gerçek büyüklükle bir R2 D2 yapmaya karar vermesiyle olaylar benim bu yazıma konu olan müzenin ilk adımı olarak atılmış. Derken oğlunun odası, evdeki çalışma odası derken yavaş yavaş tüm yaşamı STAR WARS stilli bir yaşam alanına dönmeye başlamasıyla ivmelenmiş.
Marc sonrasında 1930’lu yıllardan kalma yüksek tavanlı bir depo alanı bulmuş ve onu bu eski haliyle restore ederek şimdiki müzeyi oluşturmaya başlamış. Marc sonradan tanıştığı STAR WARS hayranlarından da yardım alarak bu yerin inşasında fikirleri dizaynı ve STAR WARS’a ait küçük detayların bile önemsendiği bir etkinlik alanı yaratmış.
Outpostu gezerken size İngilizce ve Almanca rehberlik yapan bir dijital rehberiniz var adı; Manu.
Müzede sahnelerden sahnelere gezerken size o sahnedeki kahramanları objeleri ve filmin genel senaryosu içindeki yerini oldukça anlaşılır bir şekilde açıklıyor( filmleri burada sıralamayorum o başka bir yazının konusu olsun). Tabi ki bütün senaryoyu bilen ve hatta STAR WARS’un bölümlerine alternatif senaryolar bile yazan ben çokça dinlemektense figürlerin içinde kaybolmayı tercih ettim.
İlk sahnede Darth Vader’ın prenses Leia’nın peşinden isyancıların gemisine binmesiyle başlıyor ve sonraki sahnelerde Prenses Leia’nın Obi Van Kenobi’ye R2 D2 üzerinden gönderdiği hologrofik mesajları görüyorsunuz ve gözleriniz bir an için doluyor.
Ben müzeyi gezerken sadece ilk 6 film için bir şeyler görürüm diye beklerken serinin son filmlerini ve karakterlerinin de içinde olduğu senaryolar görmekten çok mutlu oldum. Ama gönül isterdi ki son filmlerin senaryolarında benim de hatır sayılır katkılarım olsun😊.
Sahneleri tamamladıktan sonra objeler koridoruna giriyorsunuz ve burada STAR WARS’a ait (hatta clone savaşlarında ilk kez gördüğünüz) objelerin sergilendiği bir alana çıkıyor. Tabi ki Padawan ve Jedi ustası olmadan ayrılan Ahsoka Tanonun ışın kılıçlarını gördüğümde neler hissettiğimi tahmin edebilirsiniz.
Outpost one’ın ana hangarından çıkıp başka bir hangara girdiğinizde karşınıza isyancıların X wing ve starfighterların birebir ölçütlerinde hazırlandığı maketler sizi karşılıyor ve diyebilirim ki detaylar muhteşem.
En son ayrı bir yerleşkeye kurduğu Jakku gezegeni pazar yeri senaryosu görülmeye değer bir ayrıntıyla işlenmiş. Ve öncesinde Luk Skywalkwer ve Anakin’in gezegeni Tatooin de unutulmamış.
Yolunuz düşerse uğrayın derim çünkü tek bir alanda görülebilecek en büyük STAR WARS müzesi diyebilirim. Hem de belki yolunuzu biraz daha kuzeye ilerletirseniz fiyortları ve gece ışıklarını da görebilirsiniz.
Güç sizinle olsun.