Kahve sevmeyeniniz yoktur. Dünyanın neresinde olursanız olun kahe herkesi birleştirir. Kimi kalkar kalkmaz içer kimisi de yemekten sonra keyif yapmak için bekler. Ancak şu bir gerçek ki kahve kokusu ve muhabbeti en özel anlardan biridir.

Kökeninin Arap coğrafyasına ait olduğu düşünülen kahve farklı çekim ve pişirme tarzları ile fanatiklerini yarattı. Bizim topraklarımızda ise baskın olarak Türk kahvesi adı verilen pişirme yöntemi ile klasikleşti. Ancak özellikle metropollerde yeni nesil kahveciler ile çok farklı tatlardaki kahveleri içebiliyoruz.

Hayatın en güzel keyiflerinden olan kahvenin sıfır kalorisi olması nedeniyle gönül rahatlığı ile içilebiliyor. Ancak elbette şekersiz ve süt eklendiğinde kalorisi olan bir içeceğe dönüşüyor. O yüzden tüketime dikkat etmekte fayda var.

Uzmanlar günde en fazla 3-4 kahve fincan tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Kahvenin erken saatlerde alınması beyindeki dopamin gibi hormonları aktive ederek metabolizmanın enerjik olmasını sağlıyor. Antioksidan özelliği olan içecek vücudun bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kafein yağ hücrelerinin yakımını arttırıyor. İçindeki B vitaminlerinin yanında magnezyum gibi mineraller vücuda iyi geliyor. Tüm bu ve daha çok nedenden ötürü aşırıya kaçmadan kahve tüketmek de fayda var. Çünkü keyif veriyor.

Peki sizin kahveniz hangisi?

Türk Kahvesi:

Hepimiz için Türk kahvesinin ayrı yeri vardır. Çünkü Türk kahvesi en güzel molaların ve sohbetlerin eşlikçisidir. Bir kahvenin 40 yıl hatırı var derken bu özel duruma işaret edilir. Dünyanın en eski kahve pişirme yöntemi olarak bilinir. Kahvenin köpüklüsü makbuldür. Ayrıca telvesi fal bakanlar için ayrıc anlamlıdır. Diğer kahve türlerine göre daha az kafein vardır. Bu yüzden içimi daha rahattır.  1 fincanda sadece 2 kalori vardır. Müthiş değil mi?

Espresso:

İtalyanların dünyaya armağanı olan espresso özellikle sabahları güne zinde başlamak için tercih ediliyor. 1 fincanda yaklaşık 10 kalori var. İçinde

yüksek kafein bulunan espresso ile günlük kafein ihtiyacını hızla karşılayabilirsiniz. Hızlı yapılıp hızla içilebilen bu sert İtalyan’ı içmek çok keyiflidir. Ancak günlük tüketim miktarına dikkat etmenizi öneririz. Aroması yoğun olan espresso yüksek basınçlı makinelerde hazırlanır. Herkesin kolayca içemediği bu kahveyi sütle yumuşatmak mümkün. Ama sadık espresso tutkunları duymasın!

Americano:

Americano, espressonun su ile seyreltilmiş halidir. Bu yüzden içimi daha kolaydır. Klasik kahve tadına en yakın kahve çeşididir. İtalya’daki Amerikan askerlerinin espressoyu sert bularak içine su katması ile ortaya çıkan bu kahve rahat içimi ile herkes tarafından keyifle tüketilebilir.

Filtre kahve:

Hazırlaması kolay ve içimi çok lezzetli. İster makinede ister french press’de hazırlayın eşsiz bir tada sahip. Kokusu ile dünyayı her zaman daha iyi bir yer haline getiriyor. Özellikle taze demlenmiş bir filtre kahvenin keyfini hiçbir şey tutamaz. Espressoya göre kahvenin daha az kavrulması ve daha kalın öğütülmesi içimini kolaylaştırıyor.

Cappuccino:

Kalın süt köpüğü ile etkilemediği kahve tutkunu yoktur.Sıcak buharda köpüren  süt köpüğü onu diğer kahvelerden ayrı bir yere koyar. İtalyan kahve kültürünün armağanı olan cappuccino özellikle sabah saatlerinde içilir. İdeal cappuccino; 1 ölçü kahvenin 3 ölçü süt ve köpükle birleşmesinden oluşur.

Latte:

Bir fincan latte herkesi kendine getirmeye yeter. İtalyanların dünyaya armağanı olan caffe latte, sütlü kahve anlamına geliyor.

Latteyi diğer kahvelerden ayıran özellik nedir derseniz yanıt çift shot espresso ile yapılmasıdır. Latte büyük bardaklarda servis edilir. Sıcak süt ve köpüğün eşlik ettiği bu kahve aynı zamanda soğuk günleri ısıtmak için de birebir.