Yazan: Gizem Yıldırım
Öncelikle yaş fark etmeksizin her kişinin cilt analizi yaptırması ve cildini tanıması gerekir. Analiz işleminde güneşin cildinizde yaratmış olduğu hasarları inceleyebilir, pigment ve akne problemlerinizi görebilir aynı zamanda bunlar ile ilgili çözümler bulabiliriz.
Peki analizden sonra ne yapmalıyız? Yapılması gereken işlemler ve uygulanması gereken protokollere şöyle:
Lekeler
Leke tedavisi zor ve zahmetli bir süreç. Leke oluşumuna tek etken güneş değil. Çalışma ortamında bulunan ışıklar, cilt tipimizin yatkınlığı, kullandığımız yanlış bakım ürünleri, kozmetikler. Bunların hepsi aslında cilt lekelenmesinde başlı başına etkili. Peki leke oluşumunu engellemek veya var olan lekeyi azaltmak için neler yapmalıyız? Eğer cildimiz lekelenmeye müsait ise en başta güneş koruyucumuzu asla ihmal etmemeliyiz. Çantamızda her daim güneş koruyucumuz olmalı ve gün içerisinde saat ve yer farketmeden üç kere uygulamalıyız. Aynı zamanda eylül sonu itibari ile hafif dozlarda meyve asitli bakım kürleri yaptırabiliriz.
Bu kürler halihazırdaki lekelenmeyi hafifletir, ciltteki ölü tabakayı soyar, böylelikle cilt daha canlı parlak ve pürüzsüz olur. Eğer lekelenmeniz yoğun ve sizi rahatsız edecek boyutta ise bu kürlere ilave olarak ev ürünleri eklenir. Yine meyve asitleri gibi yüzü hafif soyarak lekelenmenin en aza indirilmesi hedeflenir. Yoğun leke problemlerinde ise Lazer cihazlarından destek alınır. Lazer işlemleri konforlu ve ağrısız işlemlerdir. Cildi soyarak yenilenmesini sağlarlar.
Gözenek ve Akne Problemleri
Akne problemi olan kişilerin ilk etapta muhakkak tam kapsamlı hormonal test yaptırmaları gerekiyor. Eğer herhangi bir hormonal problem var ise hastanın hormon tedavisi görmesinin ardından cilt yenileme tedavisine başlanır.
Akne, yara izleri, gözenek açıklığı gibi problemler için öncelikle başta söylediğim gibi cilt analizi yapılır. Genel bir cilt temizliği ile cilt ölü ve kirli tabakadan arındırılır. Cilt temizlendikten sonra akne izleri ve gözenekler ortaya çıkar. Bu problemleri gidermek için ise genelde hastalarıma Dermapen, Dermaroller veya Altın İğne Başlıklı Radyofrekans uygulamasını öneririm. Ciltteki problem yoğunluğuna göre bu üç uygulama arasından birini yaparım. Bu üç tedavinin de temel hedefi aynıdır. Cildin alt tabakasını yaralayarak yeniden iyileşmesini sağlamak, cilt altındaki problemi çözerken aynı zamanda yüzeysel problemlerinde ortadan kalkmasına yardımcı olur. Hem hücre yenileyerek cildi canlandırır. İğneli işlemlerdeki uygulama ciltte mikro kanalları açar. İşlem sırasında bu kanallardan cildin ihtiyacı olan vitamin kokteylleri cilt altına aktarılır. Bu tür tedaviler ortalama 15 gün aralık ile 6 veya 8 seans olarak planlanır. Seans süreleri ise ortalama 30 dakikadır.
Cildimiz her yaşta en önemli hazinemizdir. Ona iyi bakmak elimizde. Kendinize ve cildinize iyi bakın. Sevgiler…