Lezzet Fetihleri; Üç Büyük Baharat Kentinin Yükselişi ve Çöküşü

Michael Krondl  Çeviri: C. Aslı Kutay 266 sayfa İletişim Yayınları

Michael Krondl, Lezzet Fetihleri’nde tüm bu çerçevelerde olağanüstü zenginliklere, maceralara, acımasız kıyımlara sebep olan, imparatorlukların kaderini değiştiren baharatların hem yemek tarihinde hem de dünya tarihinde oynadıkları rolü ele alıyor.

Tarçın, zencefil, kimyon, karanfil, kakule, muskat, karabiber… Doğudan, bilinmeyen diyarlardan gelen onlarca çeşit baharatla yemeklerini lezzetlendiren, damaklarını şenlendiren Batılıların baharat ticaretini tek başlarına ele geçirme hamlesi sadece Avrupa’nın değil, dünyanın kaderini de değiştirmişti: Baharatlar zamanla Venedik kadırgalarında taşınan “gizemli” tılsımlar, Haçlıların devasa ticaret gemilerine yüklenen egzotik hazineler olmaktan çıkıp Felemenk Doğu Hindistan Şirketi’nin ambarlarına boşaltılan alelade ama çok kârlı ticari mallara dönüştü. Baharatların Venedik, Lizbon ve Amsterdam’ı sırasıyla dünyanın en zengin şehirleri haline getirip Avrupalıları âdeta “medeniyetin taşıyıcıları” kılan yolculuğu, dünyanın öbür ucundaysa köle ticaretini, soykırımları, sömürgeciliği yerleştirdi.

Michael Krondl, Lezzet Fetihleri’nde tüm bu çerçevelerde olağanüstü zenginliklere, maceralara, acımasız kıyımlara sebep olan, imparatorlukların kaderini değiştiren baharatların hem yemek tarihinde hem de dünya tarihinde oynadıkları rolü ele alıyor. Baharat imparatoru olmuş üç büyük kenti odağına alan Lezzet Fetihleri Haçlı Seferleri’nden Doğu’daki cennet arayışlarına, Ümit Burnu’nun keşfinden küreselleşmenin ilk adımlarına, yemek kültüründen sömürgeciliğe uzanan geniş bir yelpazede, baharat kokularıyla dolu bir tarih anlatısı…

“… karabiber öğütücünüzdeki buruşuk küçük kırmızı taneler Avrupa’nın dünya sahnesine girişinin ve dünyayı fethedişinin işaretini vermişti. Küreselleşmenin kökeni doğrudan baharat ticaretine dayandırılabilir.”