Yeni bir sayıdan herkese merhaba.

Yaz deyince ciltle alakalı akıllara genelde iki soru geliyor. Birincisi yazın ciltte oluşan lekelenmeler. Bir diğeri ise ciltte yoğun bir şekilde hissedilen nem kaybı. Yeni sayımızda siz değerli okuyucularım için bu iki konu başlığını inceledim.

İlk konu başlığımız; yazın cildimizi nasıl nemlendirmeliyiz?

Cilt yüzeyinde oluşan sebum sıvısı cildimiz için koruyucu bir bariyer niteliğindedir. Sebum sıvısı yağ bezelerinden oluşur ve yağ hücrelerinin içerdiği çeşitli asitler sayesinde cildin Ph dengesini sağlar. Yaz aylarında güneş ışınları ve sıcak hava ile beraber cilt sıvı kaybeder. Bu sebepten dolayı ise cildin PH dengesi bozulur. Yaz aylarında kış aylarında olduğu gibi yoğun hissedilen havalarda nemlendirici kullanılması cilt sağlığı için önemli bir faktördür. Ph dengesini sağlayan yoğun nemlendiriciler cildin günlük nem ihtiyacını karşılar. Yoğun klimalı ortamlarda çalışan kişiler için de yine yoğun nemlendiriciler kullanmasını tavsiye ediyoruz. Klimanın yaratmış olduğu hava dengesizliği yüzünden cilt gerekli Ph’ı sağlayamaz ve cilt nem kaybeder. Nemsiz kalan ciltlerde kuruluktan kaynaklı yaşlanmanın en temel belirtilerinden olan çizgilenme başlar. Bu sebepten dolayı cildimize iyi bakmalı ve nemsiz bırakmamalıyız. Peki cildimizi nasıl nemlendiririz?

En önemli maddelerden biri bol su tüketimi. Dışarıdan destek olarak kullandığımız nemlendiriciler cilt altına ulaşsa bile bazı durumlarda cildi yeteri kadar nemlendiremez. Tüketmiş olduğumuz bol su ise cildimizin alamadığı gerekli Ph’ı dengeler.

Bir diğer madde ise hyaluronik asit içerikli nemlendirici kullanımıdır. Çünkü hyaluronik asit kendi ağırlığının 1.000 katına kadar su tutabilme özelliğine sahiptir ve bu sebepten dolayı cildinizin ihtiyacı olan nemi bolca sağlar.

Diğer seçenek olarak nem bombası nem aşılarını yani medikal uygulamaları  tercih edebilirsiniz. Nem aşısı olarak uygulanan hyaluronik asit bazlı uygulamalar cildinizi uzun süre nemli tutarak daha parlak ve canlı görünüme kavuşmanıza yardımcı olacaktır.

Akıllardaki bir diğer soru ise güneş kaynaklı cilt lekeleri. Derimize rengini veren hücreler yani melanositler derinin üst tabakasında yer alır ve renk maddesi olan melanin üretirler. Güneş ışınlarından kaynaklı dengesiz melanin üretimi ile beraber ciltte güneş lekelenmeleri oluşur.

Peki güneş lekelerini engellemek için ne yapabiliriz?

Güneş lekelerinin ortaya çıkma ihtimali yaz mevsiminde çok daha yüksek olsa da kış aylarında da bu olasılık var. Alacağımız ilk önlem, güneşten korunmaktır. Güneşlenmekten ve yaz aylarında UV ışınlarının zararlı olduğu 11.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçınmalıyız.

Alacağımız bir diğer önlem ise güneş kremleridir, güneş lekelerinden korunmak için en güçlü silahımızdır. Bu yüzden aksatılmadan güneş kremi uygulanması gereklidir. Kullanılan güneş kreminin mutlaka SPF 30 ve üzeri yüksek koruma faktörlü olmasına, UVA/UVB ışınlarına karşı koruyucu etkili olmasına dikkat etmeli, içeriğinde çinko gibi mineral yapıları ile UV ışınlarını yansıtan içerikleri tercih etmeliyiz. Ayrıca güneş lekesi oluşmaması için cildin nemli olması çok önemlidir.

Güneş lekelerini engellemek için dikkat etmemiz gereken şeylerden biri ise güneş lekelerinin oluşmasını tetikleyen her türlü soyucu ve irrite edici uygulamalardır. Çünkü cildin bariyer tabakası yıpranabilir ve leke oluşumu kolaylaşabilir. Lazer uygulaması gibi leke giderici uygulamalar için sonbahar ve kış ayları tercih edilmelidir. Bu tedavi yöntemleri cildinizi güneşin zararlı etkilerine karşı hassas hale getirebilir ve güneş lekesi oluşumunu hızlandırabilir.

Bir sonraki yazımızda görüşünceye kadar kendinize ve cildinize çok iyi bakın.